Yüzümüzün tam ortasında bulunan burnumuzun yüzümüzün estetik görüntüsü ve ifadesinde çok önemli bir etkisi vardır. Çoğu zaman burun sırt yapısı burnun karakterini belirler. Eski zamanlarda Yunan ve Mısır’da estetikle ilgili çalışmalara rastlanmış 1600’lü yıllarda ise burun profilinin detaylı çözümlemeleri yapılmış, ilk olarak 1845’de Dieffenbach bu operasyonu gerçekleştirmiştir. 1884 de kokainin keşfi burun ameliyatlarını daha kansız hale getirmiş, ameliyatlar yaygınlaşmıştır.
Burun kemeri, burnun ortasında ve profilden burnun temel karekterini oluşturmakta ve karşıdan bakışta ise diğer yapılarla ilişkisi göze çarpmaktadır. Erkeklerde hafif bir burun kemeri daha erkeksi ve güçlü profil oluşturur. Burun sırtı 1-2 mm burun ucundan yüksek olması genelde iyi bir sonuç oluşturur. Erkeklerde aşırı burun sırtı rezeksiyonu kadınsı bir görüntüye yol açar. Burun kemeri doğumsal veya daha sonra oluşan travmalar sonucu ortaya çıkar. Doğum sonrası burun hızla büyür. Burun kemeri kıkırdak ve kemik yapıdan oluşur. Ancak büyük kısmı kıkırdaktır. Genetik faktörler de önemli rol oynar, ailede benzeri başka burunlar da görülür. Hastaya operasyon öncesi gerçekçi bir estetik sonuç sunulmalıdır. Burun kemiklerinin simetrisi, genişliği, burun cildinin kalınlığı, lateral kartilaj olarak adlandırılan kıkırdakların şekli estetik sonuç açısından önemlidir. Burun sırtı kemeri, burun kökü ve burun ucu şekliyle de ilişkilidir.
Operasyon açık veya kapalı teknikle yapılabilir. Genel veya lokal anestezi tercih edilebilir. Küçük kemerler sadece törpülenerek tedavi edilebildiği gibi büyük kemerlerde daha radikal cerrahi uygulanır. Ameliyat sonrası morluk, ödem oluşabilir. Morluklar 2 en geç 4 hafta içinde düzelir.