Başta uğultu veya kulak çınlaması, sık karşılaşılan, rahatsız edici bir durumdur. Aralıklı veya sürekli; hafif bir uğultudan, şiddetli tiz bir sese kadar değişik şekillerde olabilir. Diğer insanlar tarafından duyulabilen ve duyulamayan tipleri vardır. İşitme kaybı ile birlikte olabilir veya olmayabilir.
Çınlama, her zaman, bir “şikayet” olarak değerlendirilmelidir, “hastalık” adı değildir; aynen, bacak veya koldaki bir ağrı gibi. Nasıl ki ağrı, bir hastalık değil, hastalığın belirtisi ise, çınlama da, bir hastalığın belirtisidir. Tek başına bir hastalık kabul edilmez. İşitme sinirinin görevi, sesi taşımak olduğu için, sinir, herhangi bir yerinden uyarılırsa, kişi başta gürültü hisseder. Ağrı, sinir lifleri gibidir, kolumuza çimdik atınca bu sinir o yerden uyarıldığı için ağrı hissi uyandırır.
Ağrının birçok sebebi olabileceği gibi, çınlamanın da sayısız sebebi vardır.
İşitme Mekanizması: Çınlamanın nasıl oluştuğunu kavramak için, işitme mekanizmasının bilinmesi lâzımdır. Bu mekanizma, beş ana bölümden oluşur: dış kulak, orta kulak, iç kulak, sinir yolları ve beyin.
Dış Kulak: Kulak kepçesi ve dış kulak kanalından meydana gelir. Bu yapılar sesi toplar ve kulak zarına iletir.
Orta Kulak: Zar ile iç kulak arasında bulunur. Zar ve üç kulak kemikçiğini (örs, çekiç, üzengi) içerir. Kulak zarındaki titreşimler, orta kulak boşluğunda bulunan bu üç kemikçik vasıtasıyla iç kulağa iletilirler. İç kulak sıvısında dalgalanmalar meydana getirirler.
Orta kulakta da, aynen burunda olduğu gibi salgı bezleri, damarlar bulunur. Östaki borusu adı verilen bir boru ile genizle bağlantılıdır. Bu boru, orta kulaktaki hava basıncının atmosfer basıncına eşitlenmesini sağlar ve yüksek yerlerde, esnerken, hissettiğimiz o kulak dolgunluğunun oluşmasına yol açar.
İç Kulak: İç kulak, içi sıvı ve ince sinir uçlarıyla dolu bir kemik kapsülden meydana gelmiştir. Çok ince bir zar ile kaplanmış ve mikroskopik damarlar ile kanlanmaktadır. Bu kemik kapsül içerisindeki sıvı, kemikçikler tarafından harekete geçirilir, böylece sinir uçları uyarılır.
Sinir Yolları: İç kulakta ateşlenen sinirler, uyarıyı beyine taşırlar. Sinir, ince bir kemik kanal içerisindedir. Aynı kanalda, denge siniri ve yüz kaslarını hareket ettiren yüz siniri de bulunur. Sinirler, bütün kemik kanal içerisinde, çok ufak kan damarları ile beslenirler.
Beyin: İşitme siniri yolları, beyine girdikten sonra en karışık telefon ağlarından çok daha fazla sayıda yola ayrılırlar. Sinir uyarıları, daha sonra tanındıkları ve değerlendirildikleri beyin bölgesine taşınırlar.
Dış Kulak Çınlaması: Dış kulak kanalı, akıntı, yabancı cisim, şişme dolayısıyla kapanabilir; bunlar, zarda basınç yaratarak çınlama oluşturabilirler. Kulak kanalındaki veya zardaki damarlar genişleyerek veya daralarak, nabız şeklinde çınlama meydana getiren işitme siniri uyarılarına yol açabilirler.
Orta Kulak Çınlaması: Orta kulağın fonksiyonlarında oluşan herhangi bir bozukluk, “başta uğultu” hissi yaratabilir. Orta kulağı döşeyen doku, alerji, enfeksiyon, darbe, damarsal bozukluklar sebebiyle şişer. Alerji, iltihap veya östaki borusunun tıkanıklığından dolayı orta kulak boşluğunda biriken sıvı, iç kulak ve sinir yollarına dolaylı etki ederek rahatsızlık yaratır. Biriken sıvı, buradan emilirken nedbe dokusu oluşturabilir.
Nedbe dokusu, sinir uçlarını uyararak kulak çınlamasına yol açabilir. Aynı zamanda orta kulakta bulunan damar dokularını da büzerek nabız tarzında kulak çınlamasına neden olabilir.
İltihaplar, darbeler, romatizma ve kireçlenme, kemikçik zincirin hareketini kısıtlayarak, iç kulağın uyarılmasını bozarlar.
Yüksek seviyelerde, herkes, kulağında dolgunluk hissi algılar. Bu his, östaki borusunun geçici tıkanmasından dolayı olur. Östaki borusunun geniz tarafında bulunan ucunun, iltihap, alerji, gibi sebeplerle tıkanması sonucu da aynı his oluşur. Orta kulakta oluşan bu basınç düzensizliği, iç kulağa ters bir uyaran olarak yansıyabilir.
İç Kulak Çınlaması: İç kulak sıvısının basıncını etkileyen olaylar da, çınlamaya yol açabilir. “Alerji, dolaşım bozuklukları, iltihap” gibi durumlar, hem basınç değişikliğine hem de sıvının etrafındaki zarlarda değişikliğe sebep olurlar.
Sinir Yolları Çınlaması: Sinir yolları, işitme mekanizmasının en hassas yapılarıdır. Bu dokulardaki çok az bir şişme veya bozukluk, hemen uyarıcı etki yapar ve işitmeyi etkiler. Lokal iltihaplar, alerjik şişlik, sistemik hastalıkların toksik etkisi, çok şiddetli patlama sesleri, hassas kişilerde uzun süre yüksek sese maruz kalmak, bazı ilaçlar ve damarsal yapılardaki bozukluklar, sinir yollarına etki ederler.
“İşitme siniri, iç kulak ile beyin arasında çok dar bir kemik kanaldan geçer” demiştik. Bu sebeple, sinirde oluşabilecek en ufak bir şişlik, baskı yaratır. Aynı kanaldan yüz siniri ve denge siniri de geçtiği için, denge bozuklukları ve yüz kaslarında da bozukluklar görülebilir.
İşitme yolu üzerinde bulunan damarlardan herhangi birinin yırtılması veya spazmı, dolaşım bozukluğuna yol açar. Bu yüzden işitme kaybının eşlik ettiği veya etmediği, anî bir çınlama olabilir. Şayet kan pıhtısı küçük ise, bir hasar bırakmadan iyileşebilir. Olay, basınçtan dolayı gerçekleştiği için, sadece bir tarafta olur, aynı tarafta olması yine aynı veya karşı tarafta tekrarlayacak anlamına gelmez.
Beyin Çınlaması: Sinir yollarının, beyine girdiği, içinde ilerlediği ve belli merkezlerde toplandığını anlatmıştık. Buralardan herhangi birinde şişlik, dolaşım bozukluğu gelişirse, başta uğultu hissedilebilir. Çoğunlukla tek tarafta hissedilirler ve hekimin, hastalığın yerini tayin etmesine yardımcı olacak diğer hastalık belirtileri de eşlik ederler.
İşitme Bozukluğu: Çınlama, işitme bozukluğu ile beraber olabilir veya olmayabilir. Çınlamanın sebeplerini düşündüğünüzde, işitmenin de aynı anda niçin bozulabileceğini anlamanız kolaylaşır. Çınlama ile işitme azlığı aynı anda varsa, bu, hastalığın daha ciddi veya iyileşmesinin daha zor olduğu anlamına gelmez. Çınlaması olan birçok kimse, ileride sağır olacağından korkar. Bu, gereksiz bir korkudur. İşitme bozukluğu olanların çoğunda çınlama yoktur.
Tedavi: Şayet muayene ve tetkikler sonucu bir hastalık teşhis edilirse ona yönelik tedavi uygulanır. Sebep bulunamayan kişilerde aşağıdaki öneriler fayda sağlar:
- Gerginlik ve endişeden uzak olmak için elinizden gelen çabayı harcayın, çünkü stres, hâlen uyarılmış olan sinirleri daha çok etkiler.
- Kendinizi yormayın ve mutlaka dinlenmeye vakit ayırın.
- Sinir uyarıcılardan uzak durulmalıdır. Fazla miktarda çay, kahve ve sigaradan kaçınılmalıdır.
- Mümkün olduğu kadar çabuk, baştaki uğultunun can sıkıcı bir şikayet olduğu gerçeğini öğrenin ve onu tamamen göz ardı etmeye çalışın.
- Çınlamanız, sağırlığa, aklınızı kaybetmenize veya ölümünüze yol açmayacaktır, bundan dolayı hemen bu korkutucu düşünceleri bırakın.
- Çınlama, çoğunlukla kişi emekli olduğu ve etrafı sessizleştiği zaman daha fazla fark edilir. Odada ses çıkartan bir saat veya otomatik olarak bir süre sonra kapanan radyo bulunması, çınlamayı bastırarak, uyumanıza yardımcı olabilir.
- Birkaç yastıkta başınız yukarıda yatarsanız, kandaki göllenme daha az olacağı için çınlamanızda azalma olabilir.
- Sakinleştirici ilaçlar, geçici bir süre kullanılmak şartıyla rahatlama sağlayabilirler.
Sonuç: İşitme, insan vücudunun en hassas ve uyarılması kolay bir mekanizmasıdır. Sinir sistemi ile direkt olarak ilişkili olduğu için, gerginlik, endişe gibi duygularla sıkı bağlantılıdır.
Çınlama veya baştaki uğultunun başarılı tedavi edilebilmesi için, hastanın, bu rahatsızlığın mekanizmasını tam olarak anlaması gerekir.
Açıklama: Bu ölçeğin amacı çınlamanızın sizde meydana getirdiği problemleri açıklığa kavuşturmaktır. Her soru için evet, bazen veya hayır’ı daire içine alınız.
1-Çınlamanız nedeniyle dikkatinizi toplamada güçlük çekiyor musunuz?
Evet Bazen Hayır
2-Çınlama sesinin yüksekliği nedeniyle insanları duymada güçlük çekiyor musunuz?
Evet Bazen Hayır
3-Çınlamanız sizi sinirlendiriyor mu?
Evet Bazen Hayır
4-Çınlamanız kafanızın karışması hissi uyandırıyor mu?
Evet Bazen Hayır
5-Çınlama nedeniyle umutsuzluk hissediyor musunuz?
Evet Bazen Hayır
6-Çınlamanızdan büyük oranda şikayetçi misiniz?
Evet Bazen Hayır
7-Çınlamanız nedeniyle gece uykuya dalmakta güçlük çekiyor musunuz?
Evet Bazen Hayır
8-Çınlamanızdan kurtulamayacağınız hissine kapılıyor musunuz?
Evet Bazen Hayır
9-Çınlamanız sosyal aktivitelerden keyif almanızı engelliyor mu?
Evet Bazen Hayır
10- Çınlamanız nedeniyle kendinizi engellenmiş hissediyor musunuz?
Evet Bazen Hayır
11- Çınlamanız nedeniyle felaket bir hastalığa yakalanmış hissine kapılıyor musunuz?
Evet Bazen Hayır
12-Çınlamanız hayattan zevk almanızı güçleştiriyor mu?
Evet Bazen Hayır
13-Çınlamanız işinizle veya evinizle ilgili sorumluluklarınızı yerine getirmenizi engelliyor mu?
Evet Bazen Hayır
14-Çınlamanız nedeniyle kendinizi sıklıkla alıngan bulduğunuz oluyor mu?
Evet Bazen Hayır
15-Çınlamanız nedeniyle sizin için okumak güç oluyor mu?Evet Bazen Hayır
16-Çınlamanız sizi üzüyor mu?
Evet Bazen Hayır
17-Çınlama probleminizin, ailenizdeki bireylerle ve arkadaşlarınızla olan ilişkilerinizde baskıya yol açtığını hissediyor musunuz?
Evet Bazen Hayır
18-Dikkatinizi çınlamadan uzaklaştırmayı ve diğer şeylere odaklamayı güç buluyor musunuz?
Evet Bazen Hayır
19-Çınlamanız üzerinde hiç bir kontrolünüzün olmadığını hissediyor musunuz?
Evet Bazen Hayır
20-Çınlamanız nedeniyle sık sık kendinizi yorgun hissediyor musunuz?
Evet Bazen Hayır
21-Çınlamanız nedeniyle kendinizi çökkün hissediyor musunuz?
Evet Bazen Hayır
22-Çınlamanız sizi sinirli hissettiriyor mu?
Evet Bazen Hayır
23-Çınlamızla artık başa çıkamadığınızı düşünüyor musunuz?
Evet Bazen Hayır
24-Çınlamanız sıkıntılıyken daha kötü oluyor mu?
Evet Bazen Hayır
25-Çınlamanız sizde güvensizlik hissi uyandırıyor mu?
Evet Bazen Hayır
Anketin Değerlendirilmesi (Aksoy S. 2007)
4 0 2
EVET HAYIR BAZEN
1. derece 0-16 Zayıf (Sadece sessiz ortamda duyulur)
2. derece 18-36 Orta (Çevredeki gürültü ile kolayca maskelenebilir ve aktivite ile kolayca unutulabilir)
3. derece 38-56 Ilımlı (Arkadan gelen gürültüde fark edilmesine rağmen günlük aktiviteler halen yapılabilir)
4. decere 58-76 Şiddetli (Hemen hemen her zaman duyulur, uykuyu böler ve günlük aktivitelere engel olabilir)
5. derece 78-100 Felaket (Her zaman duyulur, uykuyu böler ve günlük aktivitelerde güçlük yaratır)