Orta kulak havalanma problemlerinde, sık orta kulak iltihaplanmalarında östaki borusunu by-pass etmek için “orta kulak havalandırma tüpü”, “ventilasyon tüpü” veya “gromed” denilen tüpleri kullanıyoruz. Toplumda çok fazla kafa karışıklığı mevcut olduğu için yapılan son araştırma sonuçlarını sizlerle paylaşmak istedik:
Yuvaya Başlayan Her 100 Çocuktan 7’sine Kulak Tüpü Takılıyor
Tüp takılması
- Orta kulak sıvısının kalış süresini %70 azaltıyor
- Orta kulak enfeksiyonlarını % 70 azaltıyor
- İşitmeyi artırıyor
- Çoğunlukla bir kere uygulanıyor
- Güvenli
Tüp takılan çocukların 3’te 2’si tek tüp takılması ile iyileşiyorlar. 3’te 1’i tüp çıktıktan sonra bir veya daha fazla tüp takılmasına ihtiyaç gösteriyorlar.
Okula gitmeyen çocuklara verilen toplam antibiyotiğin yarısı kulak enfeksiyonu için veriliyor.
Antibiyotikler orta kulak enfeksiyonunun geçmesinin en önemli etkeni değildirler. Çoğu birkaç günde kendiliğinden iyileşiyor. Antibiyotiklerin esas faydası komplikasyonların önlenmesi içindir.
Normal bir insanın cildinde, ağız, burun ve sindirim sisteminde yerleşmiş 100.000 milyar bakteri mevcuttur. Çocuğunuz antibiyotik aldığında sadece orta kulak enfeksiyonuna yol açan bakteriler değil bütün bu diğer bakteriler de etkilenmektedir.
İlk 24 saatte orta kulak enfeksiyonu için verilen antibiyotiğin ağrı ve ateş için faydası yoktur ki bu dönem en ağrılı dönemdir. Ağrı kesiciler -ibuprofen muhteva edenler gibi- ağrıyı azaltırlar. Çocuğunuza antibiyotiği hemen başlamak onların okula veya yuvaya daha erken dönecekleri manasına gelmez.
Orta kulak sıvı birikiminde antibiyotikler rutin olarak kullanılmamalıdır. Bazı araştırmalar antibiyotikler ile sıvının daha fazla iyileştirdiğini gösterse de bu fark çok azdır ve iyileşme ancak birkaç haftalığına olmaktadır.
Son yıllarda pnömokok aşıları yapılmaktadır. Aşılı çocuklarda %7 daha az orta kulak enfeksiyonu görülmekte, tüp ihtiyacı % 20 azalmaktadır.
Orta kulak sıvısı bazı çocuklarda ciddi denge bozukluğuna yol açmaktadır, özellikle tek kulakta olduğunda. Yaralanmalara yol açan düşmeler görülmekte, tüp takılınca denge hemen sağlanmaktadır.
Tüp Takıldıktan Sonra Görülen Problemlerin Sıklığı
- Akıntılı enfeksiyon % 17
- Tüp tıkanması % 6.9
- Tüpün çıkartılmasına gerek kalmayan granuloma (nedbe dokusu) % 4.2
- Tüpün çıkartılmasına sebep olacak granuloma % 1.8
- Tüpün erken düşmesi % 3.9
Tüp takılan çocukların kulaklarını sudan korumalarına gerek yoktur, rahatlıkla banyo yapıp, havuza ve denize girebilirler. Aksine sudan korumak tüp ağızlarının kuru kulak akıntısı ile tıkanmasını artırmaktadır. Tüp deliğinin yüzey gerginliği suyun orta kulağa geçmesine engeldir.
Kulak tüpü olup da kulakları akan çocuklarda antibiyotik kullanımına, antibiyotik kullanımı için başka sebep yoksa, genellikle gerek yoktur. Soğuk algınlığı ilaçları ile takip etmek yeterlidir.
Tüp Takıldıktan Sonra Kulaktan Akıntı Gelmesi
- Tüp yerinde iken her hangi bir şekilde akıntı görülmesi % 26.2
- Operasyondan hemen sonra akıntı olması % 16.0
- Tekrarlayan akıntılar % 7.4
- Uzun süren ve dirençli akıntılar % 3.8
Antihistaminikler ve dekonjestanlar orta kulak sıvısının tedavisinde işe yaramamaktadırlar. Bu sebeple yan etkisi olan bu ilaçları çocuklarınızda gereksiz yere kullanmayınız.
Geniz eti, östaki borusunu tıkayarak değil, mikrop tutarak orta kulak iltihaplanmasına yol açmaktadır.
Tüp Takılırken Geniz Eti de Alınmalı mı?
36 aylıktan küçük çocuklarda orta kulak sıvısına sık iltihaplanma yol açtığı için sadece tüp takmak yeterli olmaktadır, tabii geniz etinin kendine ait başka alınma sebebi yoksa. 36 aylıktan büyük çocuklarda ise tüple beraber geniz etinin alınmasının nüksleri azalttığı gösterilmiştir.